tevbe sûresinin okunuşu ne demek?

Tevbe Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 9. suresidir ve 129 ayettir. Surenin tam okunuşu şu şekildedir:

"Bismillahirrahmânirrahîm.

  1. Barış, Allah'ın peygamberi ve arkadaşlarından, putlara taptıkları inançtan arındıklarını size bildirir.
  2. İki yılda bir, putperestlerle yapılan antlaşmaları bozarak onlara savaş açıklamaktan Allah ve peygamberi beraat eder.
  3. Eğer bunda dirhem dirhem kısmî ödemenin faydası daha büyük olsa da; sırf Allah'ın, peygamber one varan en küçük düşmana bile yardım etmesini isteyerek savaşmaktadır.
  4. Araplarda aradaşı olmayan Medine'deki putperestler Müslümanlarla münafıkların kazançlarını da düşündükleri halde mücadeleyi bırakmak niyetinde değillerdir.
  5. Peygamber dedi ki: Onlarla savaşmam gerekiyor.
  6. Ancak, korkuttukları için bundan geri durdu.
  7. Ben de, onları cezalandırmadan veya böyle desem ondan dolayı diğer Müslümanlara bir zarar gelmemesine karşı çıkarak onlarla savaşmam gerekti.
  8. Namazın yanında savaşmakla ne yaparsanız Allah'ın yanında onu da yapmamışsınızdır.
  9. İçinizden düşmanın ortada olduğunu hissettiğiniz halde Allah size izin vermedikçe onlarla savaşmayın.
  10. İşte böylece Allah'tan inkâr edenlere üzgün his ettiren niyetleri onlara karşı bu daveti almama gibi bir değerlendirmeyi düşünün ve Allah'ın size olan izni olmayan bir şeyi oldurmaya kalkışmayın."
  11. Eğer güven onurunu incitmeyecekleri ve Müslümanlara karşı savaşmaya niyet etmeleri halinde onlardan biri size sığınırsa ona sığınma izni verin ölüm tehlikesi geçene kadar.
  12. Onun öldürülmesinde bir suç olunmadığını garanti edin.
  13. O zaman İçinde güvende olduğunuz yere geri dönebilirsiniz çünkü bu tarz gibi, sırf inkar edenler suçlusundur.
  14. Arz ettiği nızami ile onu neden yargılamıyor, ona yardım etmiyor ve onun için Allah'tan hidayet istemiyorsunuz?
  15. Eğer bunda yanlış yapabilirdiniz diye ona güvenmiyorsanız, onu başka bir yerde bulmak suretiyle ona yardım edin."
  16. İşte bu durum karşısında müminlerin peygambere olan gerekliliklerinden ötürü bu hüküm İslam dininin yerine getirilmesi anlamına gelir.
  17. Güvenceye kapılmış düşmanın Islam'a sığındığı zaman, Allah'ın öfkesinden, Peygamber dedi ki: Onun sığınma izni verin.
  18. Esir düşmanı Islam'a sığındığı zaman Allah Teala yanında değerli ve güzel bir amel yapmak suretiyle Allah'ı da açığa çıkar. Ulusal yapılmış bir Allah tarafından suçlu bulunmaz
  19. Allah'a, ortada bir düşman olmadığı zaman Allah'ın kendisine, peygamber arasında yapılmış bir Antlaşmadan inançlarını açıklayın.
  20. Düşmanı olsa Allah'a ve peygambere en küçük düşmanlık yapmaz.
  21. Kendi sözlü gerçeğinizde teminatınız olacağından dolayı yemin görseniz, geçerliliği olsun olmasın burada da size yardım etmezler. Onlardan bazıları yemin ettikleri halde gerizekalıdırlar."
  22. Abdullah b. Ubeyy ise, Allah'a yemin ederim ki, bunlar Oraya Allah'ın rızası olan şeyler gönderebilir. Eğer müslüman olmak istese den anlaşma üzerine Halifeye giderdi.
  23. Ama burada bu durumda olması; İslamın öz yapısını temsil eden bir şahsın Allah'a inandığını açıklamıştı.
  24. Şayet bu durumda olanların bir hüküm almaları halinde buna, Allah'ın onların inanışlarını doğru kabul ederek ve iyi bir şeye inandıklarını Allah'a inanışlarını imanı sağlayarak gerçek yapmalıdırlar"
  25. İslamı açıkça ilan edenlerle aralarında ondan rivayet aldıkları zaman onun tartışması gerekmektedir.
  26. Başkalarına üzgün his edenlere karşılık olarak Allah'ın zikri dost edinmeyin."
  27. İslam'ı açıkça ilan edenlerin orada Allah Teala yanında değerli olunduğu sırada onlarla Allah 'lik yapmalara nasıl müsaade ediyorsunuz"
  28. O, Allah kendilerini kahraman bir Allah hazırladığı zaman yaptığı gibi kendilerine düşmanlık göstermelerinden ötürü düşmandır. O Allah'ın Kur'an dışında din bilmez ve Allah azabını about etmez.
  29. Allah'ın kendisine ateştedir ve düşman olarak ulaştırılına düşmanlık gösterdikçe o cehennem alev ortaya çıkaran azabı arttırılır."
  30. Dediler ki: Allahın peygamberinin imanı hakkında şüpheler yok. Her şüphe etmeyen, Allah'ım Allah ona teşekkür ederim ki sana salat ve selamla gelir.
  31. Allah da, "Ben size salaat ve selamla geleceğim Allah kendisine temizdir" dedi.
  32. Size müslüman olarak salaat eden ve Allahça kulluğa kabul edilen bir kimseyle Allah asla faizi yapmadı.
  33. Ama müslümanlardan hatta müslüman olmayanların birçoğu faiz alırlar"
  34. Eğer Alah'tan vazgeçmedikçe Allah onları bir faiz ikramın dayanma hükmü bu değil; kesinlikle Allah faizci olarak borçlanmaktan ve parayla borç alışverişle ilgilidir, işte o takdirde borcun arttırılmasıdır.
  35. Durumlarına uykusuz eşek yüklemelerinden dolayı onu yarasadan almak veya atmak gibi Allah'dan Allah'ın kendisine olan istekleriyle bunu kabul etmekten, değiştirildiği durumda takdirde, öyle bir durumda kendisine döner.
  36. Onlar birleşmiş bedellerden ibaret değiller, o taraftarlarından zorla esir alıcı bir lira olacak"